
Japon Sanatı Kintsugi ve Yaralarımızı Dönüştürmek
Artık kırılan ve eskisi gibi olmayacak bazı şeyler vardır hayatta. Arkadaşlıklarımız biter, sevdiğimiz kişi tarafından reddediliriz, çok değerli bir eşyamız kırılır…
Kırılan şey ister kalbimiz, ister değer verdiğimiz insanlarla aramızdaki bağlar, isterse de bir bardak olsun bir daha eskisi gibi olamayacağı inkar edilemez bir gerçektir. Peki eskisinden değerli olabilirler mi?
Japon Sanatı Kintsugi Nedir?
Kintsugi , kırılan eşyaların altın vb. değerli madenlerden oluşan bir karışımla onarılmasına yönelik bir Japon sanatıdır. Böylece söz konusu eşya çok daha değerli bir şeye dönüştürülmüş olur. Bu sanatın altında, kusurlarımızı onurlandıran çok derin ve güzel bir anlam var.
Japon Sanatı Kintsugi, Budizm kaynaklı bir felsefi ve estetik yaklaşım olan wabi-sabi’den köken alır. Wabi-sabi temelde kusurların, yaralarımızın kendine özgü bir güzelliği ve anlamı olduğunu söyler. Görünenin ardına bakmakla ve oradaki değeri fark etmekle ilgilidir.
Kintsugi sanatının ortaya çıkışıyla ilgili anlatılan hikayeye göre bir gün Japon komutan Ashikaga Yoshimasa’nın çok sevdiği çay kasesi kırılır. Komutan çok sevdiği kasesinin onarılmasını istediğinde ortaya çıkan sonuç karşısında büyük bir hayal kırıklığına uğrayınca imdadına Japon ustalar yetişerek kaseyi onarmak için yeni bir fikir bulurlar. İşte böylece Kintsugi sanatı doğmuş olur. Komutan Ashikaga çok sevdiği kasesine kavuşurken biz de canımızı acıtan deneyimlere yeni bir açıdan bakmak için 15. yüzyıldan gelen bir ilham bulmuş oluruz.
Hepimizin o sırada bize çok acı veren ve neden yaşadığımıza anlam dahi veremediğiniz çoğu durumu gelecekte hatırladığımızda aslında bize ne çok şey kattıklarını ve şu an olduğumuz kişiyi aslında bu deneyimlere borçlu olduğumuzu düşündüğümüz olmuştur.
Yaralanmak ve acı çekmek elimizde değil. Elimizde olan tek şey yaramızı ve acımızı kabul etmek ve dönüştürmek. Bir daha eskisi gibi olmayacak şeyler için üzülmek çok doğal. Üzüntümüzü ve acımızı yaşadıktan sonra biz de bir daha eskisi gibi olmayacağız. Tıpkı kırılan bardağımız, biten ilişkilerimiz gibi. Artık daha zengin bir yaşanmışlığımız ve kendimize özgü, kıyaslanamaz bir deneyimimiz olacak. Tıpkı komutanın bardağı gibi biz de deneyimlerimizden öğrendiklerimizle kendimizin daha değerli ve yeni bir varoluşuna ulaşacağız. Yaralarımızdan aldığımız ilhamla yaşayacağız.
Kalemimden, sevgiyle.
Nilce ❤